Haftalık Ekonomik Bülten: Türkiye Ekonomisinde Gündem Yoğun!
Geçtiğimiz hafta Türkiye ekonomisinde birçok dikkat çekici veri açıklandı. TÜİK’ten gelen gelir dağılımı rakamları, hane halklarının ekonomik durumunu anlamak için bize neler söylüyor? Bankacılık sektörünün net karındaki değişimler neyi işaret ediyor? Merkez Bankası rezervleri ve yabancı yatırımcıların piyasadaki hareketleri, ekonomik beklentileri nasıl şekillendiriyor? Gelin, bu soruların yanıtlarını ve daha fazlasını birlikte inceleyelim.
Gelir Dağılımında Eşitsizlik Azalıyor mu?
TÜİK’in 2023 yılı gelir dağılımı verilerine göre, en yüksek gelire sahip %20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay artarak %48,7’ye yükseldi. Ancak bu artış, gelir dağılımındaki eşitsizliği daha da mı derinleştiriyor? Gini katsayısı bir önceki yıla göre artış göstererek 0,420’ye ulaştı. Bu oran, toplumdaki gelir dağılımı dengesinin hala istenilen seviyede olmadığını mı gösteriyor? Diğer yandan, gelirden en fazla payı alan %10’luk grubun gelirinin en az pay alan %10’luk grubun gelirine oranla 13,8 kat fazla olması, gelir eşitsizliğinin boyutlarını gözler önüne seriyor.
Peki, bu durum Türkiye ekonomisinin uzun vadeli büyüme hedeflerini nasıl etkileyebilir? Gelir eşitsizliğini azaltmaya yönelik politikalar yeterince etkili mi?
Bankacılık Sektöründe Kar ve Riskler
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, bankacılık sektörünün net karı yıllık bazda %17,1 artış gösterdi. Ancak bu büyüme, ekonomik zorlukların ortasında sürdürülebilir mi? Aynı zamanda, takibe düşen kredilerde emlak komisyonculuğu, eğitim ve deniz taşımacılığı gibi sektörlerdeki yüksek oranlar, ekonomik faaliyetlerde hangi risklere işaret ediyor?
Öte yandan, Merkez Bankası’nın brüt rezervleri 156,6 milyar dolara gerilerken, SWAP hariç net rezervlerin de düşüş göstermesi, ekonomik güvene dair ne söylüyor? Yabancı yatırımcıların hem devlet tahvili hem de hisse senedi tarafında net satış yapması, Türkiye’nin finansal piyasalarına olan ilgiyi azaltıyor mu?
https://www.youtube.com/live/rmwiDWdv2Nk?si=eO8ynUag9-RD3pcP
Hane Halkı Tüketiminde Durgunluk Sinyalleri mi?
TÜİK, 3. çeyrekte Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın %0,2 daraldığını ve büyümenin yıllık bazda %2,1 ile sınırlı kaldığını açıkladı. Bu daralma, özellikle sanayi sektöründeki %2,2’lik küçülme ve makine-teçhizat yatırımlarındaki %8,6’lık daralmayla yakından ilişkili. Öte yandan, inşaat sektöründeki %9,2’lik büyüme dikkat çekerken, bu ivme sürdürülebilir mi? Hane halkı tüketimi ve net ihracatın büyümeye pozitif katkısı devam edebilecek mi?
Dış Ticaret ve Enflasyon Baskısı
Ekim ayında dış ticaret açığı 5,9 milyar dolara yükseldi. Bu, ihracat ve ithalat dengesinin bozulduğuna mı işaret ediyor? Enflasyon beklentileri ise hala yüksek. Merkez Bankası’nın piyasa katılımcıları anketine göre, 12 ay sonrası için enflasyon beklentisi %27,2 seviyesinde. Ancak hane halkı için bu oran %64,1 gibi oldukça yüksek bir düzeyde. Bu fark, halkın ekonomiye olan güvenini nasıl etkiliyor?
Hisse Senedi Piyasası ve Yatırımcıların Eğilimi
Borsa İstanbul’daki yatırımcı sayısı 6,91 milyon kişiye gerilerken, toplam yatırım miktarının 13,06 trilyon TL’ye yükselmesi, yatırımcı profilinde bir değişim mi gösteriyor? Yatırım fonlarındaki toplam piyasa değerinin artması, hisse senetlerine olan ilgiyi mi azaltıyor? Bu durum, gelecekteki piyasa hareketleri için nasıl bir sinyal veriyor?
Türkiye ekonomisinde bu gelişmeler ışığında önümüzdeki haftalar nasıl şekillenecek? Rezervler toparlanacak mı, enflasyon düşüş eğilimine girecek mi, piyasalarda güven yeniden sağlanabilecek mi? Bu soruların yanıtlarını ve daha fazlasını haftalık analizlerimizde bulabilirsiniz.
